2006 yılı Haziran ayından beri arkadaşlarım tarafından “ışıkçı” diye, yapı sektörü tarafından ise “aydınlatma tasarımcısı” diye bilinerek hayatımı sürdürüyorum. Tüm bunları reddedip sürekli “aydınlatma tasarımı önemlidir” diye sayıklayarak geçen 11 sene…
Her ne kadar gönülden bağlı olsam da PLD Türkiye hiç bir zaman maddi olarak tatmin edici bir sonuç vermedi. PLD Türkiye süreçlerinin detayı için şuraya bakabilirsiniz.
Ben de bir yandan PLD Türkiye dergisini çıkarırken, bir yandan da farklı girişimcilik maceralarına atıldım. Cromm marka sadece onlineda varolan deri notebook çantası, kozmopoli .com dermokozmetik online alışveriş sitesi bunlardan bazıları. Şirket de kurdum, kapattım da. Vergi dairesinde basılan fazla faturaları tek tek yırtmasını bilirim mesela. Halen vergi dairelerine neden bir kağıt öğütücü almadıklarını da anlamam. Herhalde benim gibi girişimciler hayatlarını gözlerinin önünden geçirsin diye…
2012 yılından beri sevdiğim aydınlatmayı içerisinde barındıran başka bir iş kolu kurmak için düşünüyordum. Hem reklam ajansında işlerin iyi gitmemesi, Türkiye’de herkesin logo, web sitesi yaparak fiyatları dibe çekmesi hem de herkesin “fikri olan” bir sektörde daha fazla yer almamak istememem sebebiyle arayıştaydım.
LED’in hayatımıza girmesi ile beraber herkeste var olan kafa karışıklığı ve maalesef teknik bilgi eksikliği de beni düşündüren konulardandı. Herkes aynı şeyi daha ucuza yapmaya çalışıyor, kimse farklılaşmaya veya katma değerli ürünler üretmeye çalışmıyordu. Bu noktada “farklılaşmaya” yarayacak, yenilikçi, “büyük” markaların sunamadığı inovasyonu sunan start-uplar ve teknolojileri bulup Türkiye pazarı ile tanıştırabileceğimi düşündüm. Ortağım ve ablam Nur Güneş’le konuyu tartışarak reklam ajansını kapatmaya ve ünvan değiştirerek Ağustos Teknoloji’ye dönüştürmeye karar verdik. Ben de PLDC 2013 Kopenhag’da özellikle yenilikçi bazı markalar ile anlaşarak (Soraa, LED Engin vb) 2014 Ocak ayı itibariyle ticaret hayatına atıldım.
İlkler
İlk ithalatımızı 2014 Şubat ayında, ilk faturamızı da 2014 Mart ayında kestik. İlk projemiz ZKLD Studio’nun spektlediği Bodrum Maça Kızı Otel Restoran projesidir. 2014–2015 Haziran ayları toplantı rekorları kırdığım bir dönem oldu. Ortalamada günde 3–4 toplantı yapıyor, getirdiğimiz teknolojileri üretici, distribütör, mimar, elektrik mühendisi ve aydınlatma tasarımcılarına anlatıyordum. Sonrasında aramıza Orhun Bıçakcı katıldı.
Danışmanlık
Aynı dönem sektörden tanıdığım dostum Emrah Heper ile oturup HEPER markasını tüm dünyadaki “aydınlatma tasarımcıları” arasında daha bilinir bir marka yapmak için neler yapabileceğimizi konuşurken “danışmanlık” fikri çıktı. 2015 yılı Haziran ayından beridir de HEPER markasına danışmanlık yapıyorum. Bu dönemde önce haftada bir gün, sonra 2 gün derken her hafta Ankara’ya bazen de yurtdışı seyahatlerine gittim. Yine yoğun ve yorucu bir dönem oldu.
2016 Şubat’ta Orhun aramızdan ayrıldı. Kendisini Avustralya’ya Eagle Lighting’e gönderdik. Arada bilgi alışverişimiz devam ediyor. Keyfi de yerinde. Bu anlamda bize kalan iş yükünü de ablam Nur Güneş ile paylaştık. Bir süredir yine dar bir kadro ile mücadelemize devam ediyoruz.
Ancak geçen bu 3 sene, hem ticari hayatı öğrendiğim hem de ışık ve özellikle LED ile ilgili temel bilgilerimi tazelediğim/geliştirdiğim bir dönem oldu. Yorucuydu. Ama şikayet edemeyeceğim kadar da öğretici ve keyifliydi.
2017 planları ve gelecek:
Ağustos Teknoloji için planlarım, yeni 1–2 marka daha katmak ve eğer ekonomi/ülke imkan verirse ekibi deneyimli bir kişi ile desteklemek.
Bu sene HEPER ile danışmanlığım devam edecek, sözleşmemizi henüz yenilemesek de, temelde anlaştık. Ancak Ankara seyahatlerim daha azalacak gibi duruyor. Her hafta gitmeyeceğim en azından. Aylık planladığımız yurtdışı seyahatlerim olacak.
Ocak ayında İran’da ILDC (Iran Lighting Design Convention) kapsamında ilk defa aydınlatma tasarımı ile iligili yurtdışında konuşma şansım oldu. Daha önce Pecha Kucha konseptlerinde Ermenistan ve Almanya’da konuşmacı olmuştum. Ancak seminer verme şansım olmamıştı. Çok keyif aldım. Bu imkanları artırmayı ve daha çok etkinlikte konuşmacı olmayı planlıyorum.
Zaten insanlara bir şeyler anlatmaktan, bildiklerimi paylaşmaktan inanılmaz keyif alıyorum. Bunu hayatımın bir parçası yapmak da çok istiyorum. Bana beni dinleyecek bir kitle verin, ışık ile ilgili 5 saat konuşurum. Bu anlamda eğitim ile ilgili kafamda bazı planlar var. İlk olarak firmalara günübirlik eğitimler olabilir. Bu anlamda dönem dönem mimari ofislerde veya üreticilerde yaptığım 1–2 saatlik sunumlar oldu. Bu sunumları dönüştürmek ya da farklı kitlelere farklı eğitim yapılarına çevirmek olabilir. Ya da belki bir üniversitede bir master programı çerçevesinde bir ders olabilir. (Okuyan değerleri akademisyenlerden fikirleri olan varsa keyifle konuşmak isterim.) Dediğim gibi eğitimi hayatımın daha doğal bir parçası yapmak istiyorum. Tabii ki zaman gösterecek neler olacağını.
Kişisel olarak ise bu sene hedefim geçen sene kaldığım yerden devam etmek, önce sigarayı, sonra tuz ve şekeri bıraktım. Daha az gazlı içecekler içip daha çok spor yapmaya çalışacağım. En önemlisi bu sene çok daha fazla okuyup daha fazla yazacağım. (goodreads.com/emregunes)
Ülke için ise tek dileğim sağduyu. Her anlamda karanlığa gömüldüğümüz şu dönemi umarım daha aydınlık bir geleceğe çevirebiliriz. #HAYIR’lı günler hepinize.
Emre Güneş